Post Image

Yapacak onca şey varken…

Herkes dünyaya avazı çıktığı kadar bağırarak gelir. O bağırışla başlar aslında kendimizi ifade etme sürecimiz. Sonrasında kimimiz daha az konuşarak, kimimiz yazarak, kimimiz çizerek kendini ifade eder, derdini anlatır, paylaşmış olur. Ben de çekerek, göstererek paylaşıyorum, ifade ediyorum kendimi. Bu ifade yöntemi zamanla yaşam şekline dönüştü.

Bir plan çerçevesinde gelişmedi benim yönetmenliğim. 10 yaşında ne olacaksın diye sorduklarında verdiğim cevap “yönetmen olacağım” olmadı asla.

Sevdiğim şeyleri yapmayı istedim hep. Sevdiğim insanlarla olmayı, sevdiğim yerlere gitmeyi, sevdiğim şeyleri yemeyi …

Zorunda olmak; tahammülü en zor durum benim için. Bu; sevdiğini yapma süreci, yeterliliklerimi elde etmemle beraber beni yönetmen koltuğuna oturttu. Kendimi ifade etme şeklimi belirledi. Gün gelirde sevdiğim şeyleri yapamaz, kendimi ifade edemez olursam o koltukta oturmanın bir manası olmaz benim için.

Şu an yönetmen olmaktan, kendimi ifade etme yöntemimden oldukça mutluyum, umarım hep böyle devam eder.

Comments are closed.